Bir Paket, Bir Güven Meselesi
- Mesut Sağıroğlu
- 21 Tem
- 3 dakikada okunur
Bir sipariş verirsin. Ödemeni yaparsın. Beklemeye başlarsın. Belki bir doğum günü hediyesi, belki acil bir ihtiyaç… Beklersin. Ve sonra geç gelir, eksik gelir, hasarlı gelir ya da hiç gelmez.O an ne hissedersin?
İşte teslimatın gücü burada başlıyor. Çünkü teslimat sadece bir ürünün ulaşması değil; beklentiyle gerçek arasındaki en kırılgan bağ. İnsanlar artık ürünün sadece ne olduğunu değil, ne kadar sürede, nasıl geldiğini de değerlendiriyor.
Ve evet, teslimat süreci iyi yönetilmeyen bir markanın, ne kadar kaliteli ürünü olursa olsun, müşterisini kaybetmesi kaçınılmaz.
Hız yetmez, zamanlama şart.
Bugün herkes hızlı olmak istiyor. Ama asıl mesele şu:Söz verdiğin gün orada mısın?
Yani "1 günde teslim" dediysen gerçekten 1 günde mi? Yoksa 3 gün sonra arayıp “Yoğunluktan dolayı gecikti” mi diyorsun?
Müşteri hızlıya değil, kesinliğe güveniyor. Zamanında teslim, aslında “Sana söz verdim ve sözümü tuttum” demek. Ve insanlar bu sözü çok önemsiyor.
Hatalar affediliyor ama tekrarlar affedilmiyor.
İlk teslimatta sorun olduysa, müşterinin seni affetme ihtimali var. Ama ikinci kez geç kalırsan, hele ki açıklama bile yapmazsan, o ilişki bitiyor. Çünkü müşteriler şunu söylüyor:
"Ben bu markaya güvenemem. Ne zaman geleceği belli değil."
Ve biliyor musun? İnsanlar bu yüzden aynı ürünü daha pahalıya bile başka yerden alabiliyor. Çünkü güven, fiyatı ikinci plana atabiliyor.
Teslimat süreci = Marka algısı
Teslimat süreci, bir markanın vitrini kadar önemli.Kargocu güler yüzlü müydü? Paket düzgün müydü? Tam zamanında mı geldi?
Bunların hepsi markaya yazılıyor.Müşteri şöyle demiyor: “Kargo şirketi geç getirdi.”Şöyle diyor: “Bu marka geç gönderiyor.”
Yani senin dışındaki bir hata bile seni sorumlu yapıyor. Bu yüzden teslimat süreci aslında şirketin dış yüzü. Ne kadar iyi yönetilirse, o kadar güven veriyor.
Teslimat problemleri sadece paketi değil, ilişkileri bozar.
Geç gelen bir sipariş yüzünden müşteri hizmetlerine ulaşamayan biri sinirleniyor. Sosyal medyada yazıyor. Yorum bırakıyor. Belki seni tanımayan yüzlerce insan o yorumu görüyor ve kararını ona göre veriyor.
Bir paketin zamanında ulaşmaması, binlerce potansiyel müşteriye ulaşamamak anlamına gelebiliyor.
Ve ilginçtir: Müşteri deneyiminin en çok konuşulan kısmı hep teslimat oluyor.
Peki neden teslimatlar aksar?
Bu sorunun tek bir cevabı yok ama bazı tekrar eden sebepler var:
Depoda ürün yok ama stokta var görünüyor.
Kargo firması yoğun ama sistem hâlâ “yarın teslim” diyor.
Sipariş verildiği anda işleme alınmıyor, 1 gün sonra hazırlanıyor.
Adres yanlış yazılıyor ama arayan soran olmuyor.
Teslim edilemeyen kargolar geri dönüyor ama bilgi verilmiyor.
Hepsi küçük görünen ama büyük güven kayıplarına yol açan hatalar. Bu hataları minimuma indiren şirketler, sadık müşteri kitlesi oluşturuyor. Çünkü insanlar bir ürün kadar, onu getirme şekline de para veriyor.
Hızlı ve zamanında teslimat, sadece lojistik değil; strateji işidir.
Bu işin kalbinde “süreç” var.Siparişin alınması, hazırlanması, paketlenmesi, yola çıkması, teslim edilmesi ve sonrasında memnuniyetin ölçülmesi… Her biri zincirin halkası.
Bu halkalardan biri zayıfsa, zincir kopuyor.Ve ne yazık ki kopan zinciri tekrar birleştirmek, ilk seferden çok daha maliyetli oluyor.
Bir müşteriyi geri kazanmak, yeni bir müşteri kazanmaktan kat kat zor. Çünkü beklenti artık kırılmış oluyor.
Sonuç: Bir paketin değeri, zamanında ulaştığında başlar.
Teslimat süreci artık "arka ofis işi" değil.Tam aksine, müşteri deneyiminin kalbi.
Sadece "ürünü yolladık" demek yetmiyor.Ne zaman, nasıl, hangi koşulda, ne kadar özenle gittiği çok daha önemli.
Kısacası, hızlı ve zamanında teslimat, sadece bir kargo değil;
Müşteriye verilen bir sözün tutulduğunu ispatlama şekli.
Ve bu sözü tutan markalar, sadece ürün değil; güven, sadakat ve tekrar satın alma davranışı kazanıyor.
Teslimatlarınız Gerçekten Zamanında mı?
Eğer “Teslim ediyoruz ama müşteri memnun değil” diyorsanız, belki de gözden kaçan noktalar vardır.Teslimat performansınızı görmek, OTIF sürecinizi bağımsız ve yalın bir gözle değerlendirmek isterseniz, bu analizi tamamen ücretsiz yapıyorum. Sadece 10 dakikanızı ayırmanız yeterli.
Sessiz kalan süreçleri birlikte görünür kılalım.
_edited.jpg)



Yorumlar